Konjenital Adrenal Hiperplazi (KAH)
En sık formu 21-hdroksilaz
eksikliğdir ancak Hipertansiyon oluşturmaz.
11-β-hidroksilaz
eksikliği
Konjenital adrenal
hiperplazinin %5-8’ini oluşturur. İkinci en sık KAH sebebidir.
DOC (Deoksikortikosteron),
18-dezoksikortizol ve androjenlerin aşırı üretimi vardır.
DOC, belirgin
mineralokortikoid etkiye sahiptir ve yüksek düzeyleri hipokalemik
Hipertansiyonu tetikler. Bu hipertansiyon hafif-orta şiddetteyse de olguların
yaklaşık 1/3’inde
solventrikül hipertrofisi, retinopati ve makrovasküler olaylarla birliktedir.
Hiperandrojenizm nedeniyle
kız çocuklarda virilizm semptomları ve erkekler çocuklarda erken seksüel
matürasyon görülür.
11-β-hidroksilaz
eksikliğinde kortizol yapılamayacağından ACTH yüksektir. Bu da artmış DOC
düzeylerine neden olur.
Plazma renin düzeyi
düşüktür.
Tedavide ACTH salınımını
inhibe eden eksojen Kortikosteroidler kullanılır. Hipertansiyon başlangıçta
glukokortikoidlere cevap verse de, ilerleyen dönemlerde standart
antihipertansif tedavi düzenlemek gerekir.
Azalmış mineralokortikoid
üretimi nedeniyle oluşan orta dereceli tuz kaybının düzeltilmesi gereklidir.
17-α-hidroksilaz
eksikliği YDUS 2017
Pregnanolonun progesteron
ve androjenlere çevriminin azaldığı ve seks hormon üretimi yokluğunda giden bir
hastalıktır.
Glukokortikoid ve androjen
üretimi azalırken, mineralokortikoid prekürsörlerin üretimi artar.
Mineralokortikoid prekürsörlerinin
artmış üretimi değişen derecelerde hipertansiyon ve hipokalemiye neden olur.
Hastalar gecikmiş
puberteyle tanınır genelde.
Kadınlarda seksüel
infantilzm, erkeklerde de ambigus genitale olur.
Hastalara eksojen glukokortikoid vermek
suretiyle ACTH düzeyi düşürülür, bu da 11-DOC ve kortikosteron seviyelerinde
azalmaya, serum potasyum seviyelerinde normalleşmeyeneden olur. Bazı hastalarda
hipertansiyon ek antihipertansif tedaviye ihtiyaç duyabilir.
Prognoz iyidir.
Little sendromu
O.D. geçer. Düşük plazma renin aktivitesi,
hipokalemi, metabolik alkaloz, düşük veya normal aldosteron düzeyi ve
hipertansiyon ile karakterize bir durumdur.
Hastalık, distal kıvrımlı
tübül ve toplayıcı kanallardaki amiloride duyarlı sodyum kanalının (ENaC) β ve α
subünitindekimutasyona bağlı gelişmektedir. Böylece görevi Na+ u
hücre içine almak olan ENaC’ın aktivitesi artmış olur. Na+ atılımı
körelir ve düşük reninli hipertansiyon ortaya çıkar.
Ortaya çıkan hipertansiyonu düzeltmek ancak
düşük tuzlu diyet ve triamteren ve amilorid gibi ENaC inhibitörleriyle
düzeltilebilir. Spironolakton işe yaramaz.
Gebelikte güvenli olarak tedavide
kullanılabilecek tek ilaç amiloriddir.
Belirgin mineralokortikoid fazlalığı
11-β-hidroksisteroid
dehidrogenaz tip 2 eksikliği’nin O.R. eksikliğini nedeniyle olur.
Bu enzim böbrekte
11-hidroksisteroidlerin inaktivasyonunda rol alır. bu yolla nonspesifik
mineralokortikoid reseptörünün glukokortikoidlerden korunmasını sağlar. Bu enzimin
mutasyene olması durumunda Mineralokortikois reseptörlerinin kortizolle
overstimülasyonu durumu ortaya çıkar ki bu da sodyum retansiyonu, potasyum
kaybı ve tuz-bağımlı hipertansiyon sonuçlarını doğurur.
Glukronik asit veya
karbeneksolon da 11-β-hidroksisteroid
dehidrogenaz tip 2 blokajı yapmak suretiyle hipokalemik hiporeninemik
Hipertansiyona neden olabilir.
Tedavide tuz kısıtlanır. Amilorid
veya triamteren verilir.
Glukokortikoid tedavisine yanıt veren hiperaldosteronizm
Ailesel hiperladosteronizm
tip 1 olarak da bilinir.
O.D. geçişlidir.
Kromozm 8 de yerleşik
olan, 11-β-hidroksilazla aldosteron senta arasında dengesiz kimerik gen
duplikasyonu vardır. Neticede aldosteron gidip ACTH kontrolüne girer. Hipokalemik
hipertansiyon gelişir.
Tanıda idrarda
18-hidroksikortizol veya 18-oksokortizol bakılır. Normalde ihmal edilecek kadar
az olan bu metabolitler, artmış olarak saptanır. Tanıda ayrıca dexametazon
süpresyon testi de kullanılabilir.
Glukkortikoid verilmesiyle
ACTH inhibisyonu, fazladan salgılanan aldesteronu baskılayabilir.
Kesin tanı, moleküler
teknikle kimerik genin gösterilmesi ile konur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder