Her ne kadar birçok enterokok türü VRE'den
sorumlu tutulabilirse de, Enterococcus faecum ve Enterokokkus faecalis VRE enfeksiyonlarının
%95'ini oluşturur.
E.gallinarus ve E.casselflavius gibi
oluşundan vankomisin rezistan suşları buna ilave edebiliriz, ancak bu iki
organizma da daha ziyade kolonizasyonla ilişkilidir, patojeniteleri düşük olup
doğada yıllarca barınabilirler.
Vankomisin, enterokokları, hücre duvarı
prkürsörlerinin D-alanil-D-alanin (D-Ala-D-Ala) terminaline bağlanmak suretiyle
inhibe eder.
Rezistan durumda D-Ala-D-Ala sonlanmasının
yerini D-Ala-D-lactate sonlanması alır. Bu sonlanmaya vankomisin düşük
affiniteyle bağlanmaktadır. Sonuçta Vankomisin için MIC değeri neredeyse 1000
kat artar.
Vankomisinin duyarlı olduğu MIC değeri ≤4
mcg/mL; dirençli olduğu değer ise ≥32 mcg/mL olarak belirlenmiştir. 8-16
mcg/mL arasındaki değerler Vankomisin intermediate olarak kabul edilir ki bu
düzeylerde Vankomisini tercih etmiyoruz.
Pulse-field gel electrophoresis (PFGE),
VRE enfeksiyonu ve kolonizasyonunun hem endemik hem de epidemik kümelerinin
analizinde kullanılmaktadır.
VRE’lerin büyük çoğunluğu Enterococcus faecum’dur.
Risk faktörleri
Önceki antibiyotik tedavisi öyküsü,VRE için en sık izlenmiş olan risk
faktörüdür. Vankomisin ve sefaloporinler öne çıkan antibiyotiklerdir.
Ceftazidim bir çalışmada öne çıkanlardan birisi olmuştur. Anaerobiklere yönelik
antibiyotiklerin verilmesi, VRE’nin feçesteki kolonizasyonunun yoğunluğunu
arttırdığı, antibiyotiğin kesilmesinin bu yoğunluğu azalttığı bilinmektedir.
Hasta özellikleri; 72 saatten fazla süredir hastanede
yatıyor olmak, altta yatan önemli medikal durumlar, YBÜ gereksinimi ve invazif
gereçler.
Kononizasyon basıncı
Kontamine yüzeylere maruz kalma
Bakım merkezlerinden gelen hasta
VRE ile kolonize olduğu bilinen hastanın
en azından 1 yıl boyunca kolonize kaldığı tahmin edilmektedir.
VREile kontamine olan hastaların VRE
enfeksiyonu geliştirme yüzdeleri yaklaşık %8’dir. Bu oran ağır hastalarda ve
immün sistem zafiyeti olanlarda daha fazladır.
Non-epidemik merkezlerde VRE ile kolonize
hastaları tespit etmek için rutin sürveyans kültürleri önerilmemektedir. Aktif
sürveyans kültürleri yüksek riskli hastalarda önerilir ve VRE görülme sıklığı
artmış merkezlerde önerilir.
En önemli korunma yöntemi el yıkamadır.
Özellikle sağlık personelinin temas önlemlerini dikkate almaları
gerekir.
VRE hasta odasındaki yüzeylerde
saatlerce-günlerce kalabilmektedir.
VRE tanımlaması
Vankomisin direnci, disk difüzyon
metoduyla ≤ 16 mm veya agar dilüsyonla (MIC) ya da otomatik metodlarla 8
µg/ml olması olarak tanımlanmaktadır.
Salgın diyebilmek için,
sağlık kurumunda, 7 gün içerisinde 3 veya
daha fazla klinik önemi olan enfeksiyonun kazanılmış olduğunun gösterilmesi
gerekir.
VRE’yle enfekte hastalarda
optimal antibiyotik tedavi kesin olarak belirlenebilmiş değildir. Linezolid, FDA
onayı almıştır. Önceleri quinopristin-dalfopristin’in de FDA onayı varken, bu,
etkisizlik nedeniyle kaldırılmıştır.
Vankomisine direnç
gösteren E.faecum’un, sıklıkla, beta-laktam ve aminoglikozidlere
de direnci vardır.
E.faecalis’in ise,
tıpkı E.gallinarus ve E.casselflavius gibi,
genellikle beta-laktamlara duyarlıdırlar.
Linezolid, daptomisin ve tigesiklin hem E.faecum hem de E.faecalis’e karşı aktivite
gösterir.
Oysa quinopristin-dalfopristin’in
etkisi sadece E.faecum’a karşıdır. E.faecalis’e karşı
etkisi yoktur.
English
English
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder