Çoğu hasta tetkikler
sırasında tesadüfen tanınırlar. Diğer bazı hastalar başağrısı, baş dönmesi,
görme bozuklukları, kaşıntı, erken doyma gibi semptomlarla veya tromboz, kanama
gibi komplikasyonlarla gelebilirler.
Hastaların genelinde,
belki tanıdan yıllar önce başlayan akuajenik (Sıcak bayo sonrası) pruritis
vardır. Pruritisin sebebi tam olarak belirlenmiş değildir.
Dizestezinin komponentleri
olarak düşünülen Eritromelalji ve ilişkili semptom olan akral
parestezi; PV ve esansiyel trombositoz için patognomik mikrovasküler
komplikasyonlar olarak kabul edilir. Genellikle >400000/microL trombosit
durumlarıyla alakalıdır. Düşük doz Aspirine ya da miyelosupresif ilaca dramatik
yanıt vardır.
PV’li hastalar artmış
tromboz ve hemoraji riski altındadırlar. Trombosit düzeyi >1000000/ microL olan bazı hastalarda
kazanılmış Von Willebrand hastalığı mevcut olabilir ve özelliklede aspirinle
tedavi edilenlerde artmış kanama riski olabilir.
Geçici görme bozuklukları
da olabilir.
Peptik ülser,
gastroduodenal erozyonlar gibi GİS semptomları sıktır.
Laboratuvar bulgularu-PV-WHO
|
Hemoglobin >18,5 g/dL (%73)
|
WBC >10500/microL (%49)
|
Trombosit >450,000/microL (%53) ve Trombosit >1000000/microL (%4)
|
Lökoeritroblastik kan
yayması (%6)
|
Artmış LDH düzeyi (%50)
|
JAK2 mutasyon varlığı (%98)
|
Anormal karyotip (%12)
|
Subnormal serum eritropoietin seviyesi (%81)
|
Endojen eritroid koloni formasyonu (%73)
|
Periferik yayama
Prepolisitemik evrede ve
aşikar polisitemik evrede gen artmış normokrom normositer eritrositler izlenir.
Eşzamanlı demir eksikliği varsa hipokrom mikrositer eritrositler var olabilir.
Trombositoz sıktır. Lökositoz görülebilir. İmmatür hücreler izlenebilse de
blastlar karakteristik yapıda değildir.
Postpolisitemik evrede
ise, lökoeritroblastik bir tablo ortaya çıkar. Eritrositler gözyaşı şekline
döner (dakriyositler). Yanı sıra poikilositoz, dolaşan nükleuslu eritrositler
de görülebilir.
Kemik iliği aspirasyonu ve biyopsisi
Biyopside klasik olarak
hipersellülarite ve belirgin eritroid, granülositik ve megakaryositik
proliferasyon gözlenir.
Kromozom 20’nin uzun
kolunda delesyon, kromozom 8 veya 9 trizomisi ya da kromozom 9’un kısa kolunda
heterozigotluk daha önceden tedavi almamış hastaların %30’unda vardır.
JAK2 mutasyonları
Hastaların %95-97’sinde
ekson 14 ya da ekson 12’yi içeren JAK2 mutasyonu tespit edilebilmektedir.
Ekson
14 mutasyonu
Birçok çalışmada PV’lı
hastaların %95-97’sinde JAK2 geninin
ekson 14’ünde V617F mutasyonu vardır. Bu mutasyon normal bireylerde ve sekonder
polisitemisi olanlarda yoktur.
JAK2 V617F mutasyonu PV
için spesifik değildir. Esansiyel trombositoz ve primer miyelofibroziste de
bulunabilir.
Ekson
12 mutasyonu
JAK2 V617F negatif bulunan
ancak PV kriterlerini karşılayan hastalarda ,JAK2 ekson 12 mutasyonu
bulunduğunu gösteren çalışmalar vardır.
Serum eritropoietini
Serum eritropoietin
düzeyleri PV için yüksek spesifiteye sahipken, normalin üzerindeki değerler %98
spesifiteyle sekonder eritrositozu göstermektedir.
Artmış eritrosit kitlesi
Genelde pratik olarak
erkekte hemoglobin >18,5 g/dL veya kadında >16,5 g/dL olarak ifade edilir.
Endojen eritroid
koloni formasyonu
Endojen eritroid koloni formasyonu, daha
önceden sitotoksik kemoterapi almamış PV’lı hastalarda neredeyse %100 sensitivite ve spesifiteye sahiptir.
TANI
Hangi hastadan
şüphelenmeliyiz?
Artmış kırmızı küre
kitlesi olan ya da artmış hemoglobin/hemotokrit düzeyleri olan ve arteriyel
oksijen satürasyonu > %92 olan her hastada PV akla gelmelidir.
Erkekte ≥16,5 g/dL
hemoglobin, ≥ %49 hematokrit değerleri; kadında ≥16,0 g/dL hemoglobin, ≥ %48
hematokrit değerleri
Hastada, özellikle de 45
yaş altında kadınsa, Budd-Chiari sendronu, splenik ya da venöz tromboz
durumlarında da akla PV gelmelidir.
PV düşünülmesi gereken
diğer durumlar;
Splenomegali
Trombositoz ve/veya lökositoz
Trombotik komplikasyonlar
Eritromelalji veya
akoujenik pruritis
Mikrovasküler semptomlar (
baş ağrısı, parestezi gibi)
Eğer PV’yı düşündürecek
tek durum artmış hemoglobin/hematokrit miktarlarıysa tam kan sayımı
tekrarlanmalıdır.
Hala yüksek değerler
mevcutsa Eritropoietin (EPO) düzeyleri bakılır. Normal veya yüksek EPO düzeyi
olan ve JAK2 V617F mutasyonu negatif olan hastalarda PV düşünülmemelidir.
Sekonder polisitemi sebepleri araştırılmalıdır.
Hastada sürekliliği olan
bir hemoglobin/hematokrit artışı, EPO düşüklüğü ve JAK2 V617F mutasyonu
pozitifliği PV tanısal kriterlerini karşılar. Bu durumdaki hastalarda tanı için
kemik iliği aspirasyonu veya biyopsisi gerekmez.
EPO seviyesi düşüklüğü
olan ancak JAK2 V617F mutasyonu negatif olan hastalarda Periferal kandan ekson
12 mutasyonu bakmak gereklidir. O da negatifse tanıyı ancak kemik iliği
aspirasyonu ve biyopsisiyle elde edebiliriz.
Tek bir testte EPO normal
gelmişse tekrar ettiririz, zira bunların neredeyse ¼’inde ikinci EPO düzeyi
düşük gelebilir.
Kemik iliği
çalışmalarından nondiagnostik sonuç elde edilen hastaların
hemoglobin/hematokrit değerleri ve EPO düzeyleri 3 ay içerisinde tekrar
bakılmalıdır.
WHO PV tanı kriterleri
Majör kriterler
1. Erkekte
≥16,5 g/dL hemoglobin veya ≥ %49 hematokrit değerleri; kadında ≥16,0 g/dL
hemoglobin veya≥ %48 hematokrit değerleri veya artmış kırmızı küre kitlesi
(beklenen değerin %25’inden fazla),
2. Yaşa
göre hipersellüler K.İ. biyopsisi, belirgin eritroid, granülositik ve
pleomorfik megakaryositik proliferasyon ile karakterize panmiyelosis
3. JAK2
V617F veya JAK2 ekson 12 mutasyonu
Minör kriter
1.
EPO düzeyi düşüklüğü
|
PV tanısı koyabilmek için
3 majör kriterin ya da 2 majör kriter yanında minör kriterin varlığı
gerekmektedir.
Britanya kriterlerinde ise
benzer kriterler vardır. Farklı olarak hematokrit değerleri erkekte ≥ %52 kadında
≥ %48 olarak alınmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder