Klasik olarak ağrı, ateş,
sarılık üçlemesiyle (charcot triadı) karakterize bir sendrom olarak ortaya
çıkar. Akut kolanjit esas olarak biliyer yolda stazı olan bir hastada
bakteriyel enfeksiyon sonucu gelişir.
Bakterinin ana kaynağı duodenumdan asendan yayılım olsa da sık olmayarak
portal venden hematojen yayılım da olabilir.
Safra kanalı stendi
olmayan hastalarda en sık biliyer tıkanma nedenleri: primer safra taşları, benign
stenoz ve malignitedir. Ayrıca stend yerleştirme işi de akut kolanjite neden
olan bir durumdur.
Kolanjit yapabilen bakterilerin bazı
özellikleri arasında:
·
E.coli’nin
taş veya stend gibi yabancı yüzeylere tutunmasını sağlayan eksternal pilisi,
·
Bakterilerin kendilerini konakçı
savunmalarından korumasına yarayan eksopolisakkaritlerden muhteva bir
glikokaliks matriks üretmeleri, vardır.
Kültürler %90 hastada
pozitiftir. Gram (-) ve pozitif karışık bir üreme daha fazla görülür. İzole edilen
bakterilerin çoğunluğu kolonik menşeilidir.
E.coli
en sık olanıdır (%25-50)ve bunu Klebsiella
pnömoni (%15-20) ve Enterobakter
türleri (%5-10) izlemektedir. En sık gram POZİTİF etken ise Enterokok (%10-20) türleridir.
Karışık enfeksiyonun bir
parçası olarak Bakteriodes ve Clostridia gibi anaerob bakteriler
genellikle mevcutturlar. Bunlar nadiren tek başlarına enfeksiyon nedeni olarak
suçlanırlar ve aslında akut kolanjite katkıları da açık değildir.
KLİNİK
Akut kolanjitte izlenebilen en sık semptomlar
ateş ve abdominal ağrıdır ki hastaların takriben %80 kadarında bulunur.
Klasik olarak ağrı, ateş,
sarılık üçlemesiyle (charcot triadı) gelen hasta oranı sadece %50-75
civarındadır.
Süpüratif kolanjit
durumunda konfüzyon ve hipotansiyon izlenilebilir. Sarılık hastaların %60-70’inde
vardır.
Ağrı, ateş, sarılık +
konfüzyon + hipotansiyon→
Reynold Pentadını oluşturur.
Reynold pentadı anlamlı mortalite
ve morbiditeyle ilişkilidir.
Yaşlı veya Glukokortikoid kullanan
hastalarda tek belirti hipotansiyon olabilir.
LABORATUVAR
Tipik olarak nötrofil
hakimiyeti olan lökositoz izlenir.
Karaciğer fonksiyon
testlerinde kolestatik patern izlenir (ALP, GGT, Bilirubin yüksekliği). Bununla
beraber aminotransferazların 2000 IU/L’ye değin yükselebildiği akut hepatik
nekroz paterni de izlenebilir ki akla karaciğer içerisinde mikroabselerin
oluşumunu getirmelidir.
Serum amizlazında 2-3 kat
artış, eşlik eden bir pankreatiti akla getirmelidir.
TANI
2013 yılında yayınlanan
Tokyo kılavuzuna göre tanıdan şüphe etmek için:
·
Ateş ve/veya sarsıcı titremeler
·
İnflamatuvar bir yanıta ait Laboratuvar delilleri
(lökositoz, CRP artışı vb)
ve
aşağıdakilerden 1 tanesi:
·
Sarılık
·
Anormal KCFT (ALP, GGT, ALT, AST)
yükseklikleri
Eğer bu kriterlerle şüphe
edilen kriterlere şunlar da eklenmişse tanı kesindir:
·
Görüntülemede biliyer dilatasyon
·
Görüntülemede etiyolojiye ait bir kanıt (darlık,
taş, stend gibi) olması
Kan kültürleri, stend
kültürleri, vs yardımdıcıdır.
Abdominal USG safra
kanallarındaki küçük taşları göstermede zorlanabilir. Ya da olay akuttur ve
henüz safra yollarını dilate edecek kadar safra birikimi olamamış olabilir. Bu durumda
MRCP tanı için iyi bir seçenektir. Kalp içi cihaz gibi MRCP’ye imkan vermeyen
anormal KCFT’li hastalarda hastalarda ERCP yapılabilir. KCFT normal ya da hasta
gebe veya ERCP için başka bir manisi varsa safra yolları tıkanıklığını
görüntülemek için endoskopik USG yapılabilir.
TEDAVİ
ANTİBİYOTERAPİ: Neyle
başlanacağı konusunda bir konsensus yoktur. Tipik olarak geniş spektrumlularla
başlanılmaktadır. Genelde 7-10 günlük rejimler tercih edilmektedir.
BİLİYER DRENAJ: Taş
tahliyesiyle ve/veya stend yerleştirilmesiyle birlikte endoskopik sfinkterotomi
bu amaçla uygulanan yöntemlerdir. Başarısızlık durumunda ya da uygun olmadığı
durumlarda PTK veya açık cerrahi dekompresyon gündeme gelebilir.
Akut kolanjitli hastaların
%70-80’i konzervastif tedaviyle beraber uygulanacak olan antibiyoterapiye yanıt
verirler. Hastalar mümkün olan en kısa sürede biliyer drenajı sağlanmalıdır
ancak hasta antibiyoterapiye iyi yanıt veriyorsa ERCP için elektif koşulları
beklemek (24-48saat) mantıklı olabilir. Eğer ERCP geciktirildi ve hasta
antibiyotiğe yeterli yanıt vermediyse acil biliyer dekompresyon yapılmalıdır.
Akut süpüratif kolanjit
risk faktörleri içerisinde impakte safra taşları, aktif tütün kullanıcılığı,
>70 yaş üzeri hasta ve safra kesesinde ilave taşların varlığı vardır.
Acil biliyer dekompresyon
şu durumlarda endikedir: persistan karın ağrısı, uygun resusitasyona rağmen
hipotansiyon, 39◦C üzerinde ateş, mental konfüzyon
ERCP:
ortak safra kanalı taşlarının %90-95’i sfinkterotomi neticesinde
temizlenebilir. Boyutu 2 cm’yi geçen taşlarda kırmak için litotripsi
gerekebilir.
PTK:
ERCP mümkün omuyorsa gündeme gelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder