Konjestif hepatopatili
hastalar genellikle asemptomatiktirler. Bu hastalarda hepatik konjesyonu
düşündüren tek bulgu rutin incelemelerde rastlanılan KCFT yüksekliği olabilir.
Semptomatik hastalarda ise biliyer obstrüksiyon yanılgısına düşürebilen sarılık
olabilir.
Akut kardiyak dekompanzasyonu
olan hastalar akut viral hepatiti taklit eden sarılık ve KCFT yüksekliğine
sahip olabilirler. KC kapsülünün gerilimine bağlı sağ üst kadran hassasiyeti de
(kapsül gerlimine bağlı) olabilir.
FM’de masif olabilen
hepatomegali olabilir. Genellikle düzgün kenarlı ve biraz hassastır. Splenomegali
pek beklenmez. Splenomegali, tıpkı
kardiyak asit gibi, KC hastalığından ziyade santral venöz hipertansiyonla
ilişkilendirilir.
Hepatojuguler reflü
sıklıkla vardır ve primer intrahepatik hastalıktan ve Budd-Chiari sendromundan
ayrımda fayda sağlar.
Belirgin trikuspit kapak
regürjitasyonu olan hastalarda KC üzerinde pulsasyonlar alınabilir. Hatta uzun
süreli konjesyonlarda bu pulsasyonların kaybı kardiyak siroza progresyonu akla
getirir.
En sık biyokimyasal bulgu
(%%70) hafif düzeylerde yükselmiş bilirubindir. Total bilirubin genellikle 3
mg/dL’nin altındadır. Yine de ağır, akut kalp yetmezliğindeki hastalarda bilirubin
düzeyi daha fazla yükselmiş olabilir.
LAB
Serum bilirubin düzeyleri
sağ atriyal basınçla koreledir. Kardiyak outputla korelasyonu yoktur.
Serum ALP düzeyleri
genellikle normal ya da hafif düzeyde yükselmiş olabilir. Serum aminotransferaz
düzeyleri hastaların 1/3’nde artmış bulunur. Genellkle normal üst limitin 2-3
katını aşmama eğilimindedirler. Bazı hastalarda büyük ihtimalle de düşük
kardiyak çıkımın neticesinde gelişen iskemik hepatite bağlı olarak yüksek
aminotransferaz seviyelerine rastlanılabilinir. Bu tip hastalardaki elevasyonun
derecesi KC biyopsisinde izlenen zone 3 nekrozunun uzanımıyla koreledir.
Düzeyieri 1000 IU/L’yi aşan veya normal üst sınırın 50 katı yükseklikteki
aminotransferazlar hipotansif duruma sekonder olarak gelişebilir ve viral
hepatitlerle karışabilir.
Serum albumin düzeyleri
hastaların %30-50’sinde azalmıştır. Nadiren 2,5 mg/dL’nin altına iner.
Hipoalbumineminin derecesiyle histolojik hasar arasında korelasyon yoktur.
Bunun yanında, düşük serum albumin düzeyleri
akut veya kronik kalp yetersizliğinde mortalite için bağımsız bir
öngördürücüdür. Hipoalbuminemi daha çok artmış intestinal lenfatik basınç ve
malnutrisyon dolayısıyla gelişmektedir.
Protrombin zamanı hafifçe
artmış bulunur.
Serum amonyak düzeyi bazı
hastalarda yükselmiş bulunabilir.
TANI
Dikkatli anamnez, FM, lab,
görüntüleme ve parasentez tanıyı düşündüren faydalar sağlar.
USG’de inferiyor vena
kavada, hepatik venlerde dilatasyon izlenir. Biyopsi yararlı olmasına rağmen
nadiren gereklidir. Asitli hastalarda biyopsi yapılmamalıdır.
PATOLOJİ
Konjestif KC hastalığını
tanımlamak için klasik olarak nudmeg liver yani Hindistan cevizi KC tabiri
kullanılır.yani santral alanlarda genişlemiş hepatik venleri saran sinüzoidal
konjesyon ve atrofik bölgelere kanamayı temsil eden kırmızımsılık; bununla
birlikte normal dokuyu veya yağ dokusunu temsil eden sarımsı alanların
oluşturduğu kontrast vardır.
Hepatik asinilerde zone 3
hemorajik nekrozu, hepatosit atrofisi, yağlı değişim vs izlenebilir.
Fibrozis gelişebilir.
TEDAVİ
Esas tedavi kardiyak
durumun düzeltilmesidir. Hepatik konjesyona bağlı gelişen sarılık, asit vs
klinik durumlar diüretiklere dramatik cevap verirler.ancak agresif tedaviyle
hepatik perfüzyonun bozulup zone 3 nekrozunun presipite olabileceği de akılda
tutulmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder