Hemoglobindeki (F++)
ferröz durumdaki demirin ,(F+++) ferik demir durumuna oksidize
döndüğü bir durumdur. (F+++) durumdaki hem’ler oksijen bağlayamaz.
Bağlayamadığı gibi mevcut (F++) durumdaki hem’lerin oksijene olan
affinitesi oksijen disosiasyon eğrisi sola kayar. Yani dokuya oksijeni bırakmak
istemez.
Normal insanlarda
günde%0,3-0,5 gibi düşük bir oranda hemoglobinin methemoglobine oto-oksidasyonu
olur. Oluşan methemoglobinin hemoglobine
redüksiyonu için iki yolak vardır:
- Sitokrom b5 redüktaz (b5R) tarafından katalizlenen NADP-bağımlı mekanizma fizyolojik olarak önemli olan yegane yolaktır,
- Alternatif yolak ise Heksoz monofosfat yolunda G6PD tarafından üretilen NADPH’yı utilize eder. Normalde eritrosit üzerinde NADPH methemoglobin redüktaz ile etkileşecek elektron taşıyıcısı yoktur. Dışarıdan verilen metilen mavisi ve riboflavin gibi elektron alıcıları bu alternatif yolağın aktivasyonu için gereklidirler. Fizyolojik olarak önemli aktivitesi olmayan bu yolak, methemoglobinemi tedavisinde önemlidir.
ETİYOLOJİ
Konjenital nedenler
- Sitokrom b5 redüktaz eksikliği:
herediter methemoglobineminin birçoğu O.R. geçişlidir ve sitokrom b5R’ın homozigot ya da bileşik heterozigot
eksikliğine bağlı olarak gelişmektedir.
- Hemoglobin M hastalığı:
O.D. geçişlidir. Alfa, beta ya da nadiren gama globin gen mutasyonlarına bağlı
oluşabilir. Mutasyonların çoğunda hem paketinde proksimal veya distalde bulunan
histidinle tirozinin yer değişimi olmaktadır. Bu da (F+++)-fenolat
kompleksinin oluşumuna neden olur ki, hem’in (F++)’ye indirgenmesi
konusunda direnç oluşur. Sonuçta yaşam boyu methemoglobinemi oluşur. Şu an için etkin bir tedavisi yoktur. Metilen
mavisi faydalı değildir.
- Sitokrom b5 eksikliği:
konjenital methemoglobineminin en nadir nedenidir ve ancak bir veya iki ailede
tanımlanmıştır.
Kazanılmış nedenler
Methemoglobinemilerin
çoğunluğu kazanılmış nedenlere bağlıdır. İlaç overdose’ları, zehirlenmeler,
hatta bazen de normal dozlar, özellikle de eritrosit sitokrom b5 redüktaz’ın
parsiyel eksikliği olan kişilerde
methemoglobinemi nedeni olabilir. İnfantlar ve prematür infantların eritrosit
sitokrom b5 redüktaz düzeyleri normalin ancak %50-60’ı kadar olduğundan,
özellikle duyarlı olabilirler.
§ İlaçlar:
DAPSON, BENZOKAİN %20 sprey(sprey içindeki bir solventten vs kaynaklanıyor
olabilir), İNHALE NİTRİK OKSİT (normal dozlarda methemoglobinemi çok mutad
değildir), ANİLİN VE DERİVELERİ,
KLİNİK
Konjenital
methemoglobinemik hastaların çoğunluğu
asemptomatiktir.
Tip
1 hastalık: Konjenital methemoglobinemili hastaların çoğunluğu
tip 1 hastalığa sahiptir. Bu tipte fonksiyonel sitokrom b5R eksikliği
eritrositlere sınırlıdır ve tek semptom ve bulgu siyanozdur.
Tip
2 hastalık: Enzimatik konjenital methemoglobinemili hastaların yaklaşık
%10-15’ini oluşturur. Sitokrom b5R eksikliği tüm hücrelerde vardır. Siyanoza ilave
olarak ciddi gelişim anormallikleri mevcuttur. Etkilenen infantların çoğu ilk
sene içerisinde ölürler.
Kazanılmış
methemoglobinemi
tipik olarak spesifik ajanların alımıyla ortaya çıkmaktadır. Erken semptom
olarak deri, dudak ve tırnak yataklarında soluk, gri veya mavi değişim, baş dönmesi,
baş ağrısı, taşikardi, halsizlik, dispne ve letarji görülür. Yüksek methemoglobin
düzeyleri söz konusu olduğunda solunum depresyonu, algılamada bozukluklar,
koma, şok, nöbetler ve ölüm meydana gelebilir. Zeminde var olan anemi, kalp
hastalığı ve AC hastalığı gibi durumlar methemoglobin toksisitesini arttırabilirler.
Siyanoz, mutlak methemoglobin
düzeyinin 1,5 g/dL (%8-12, ayrıca toplam hemoglobinin %20-30’u) olduğu
durumlarda gözlemlenir. Bu durum, hipoksiye bağlı siyanozdaki durumun tersine
bir durumdur. Hipoksiye bağlı siyanozda
unsature hemoglobin %5’i aştığında ortaya çıkar.
Methemoglobinemi seviyesi
> %50 olduğunda yaşamı tehdit eder; > %70 olduğunda ise ölümcül olabilir.
Endoskopik işlemlerde
gelişen siyanozun bir nedeninin de, kullanılan Topikal anestetiklere (benzokain,
lidokain, prilokain) bağlı gelişen kazanılmış methemoglobinemi olabileceği
akılda tutulmalıdır.
TANI
Verilen ajanı takiben ani başlayan
siyanoz, oksijen verilmesiyle toparlamayan hipoksik semptomlar, kanda değişik
renk durumlarında akla gelir.
Hesaplanan arteriyel PaO2
normal olduğunda var olan siyanoz durumunda akla gelmelidir. PaO2
yüksek methomoglobin
konsantrasyonlarında bile normal olabileceğinden kan gazı ölçümleri aldatıcı
olabilir.
Methemoglobinemi seviyesini
ölçmede kullanılan standart method ko-oksimetredir ancak metilen mavisi gibi
diğer pigmentlerin varlığında yanlış pozitiflik olabilir. Bu durumda spesifik
Evelyn-Mallory metodu ile doğrulama yapılmalıdır.
Sitokrom b5R eksikliğini
HbM hastalığından ayırmak için hastadan alınan kan Metilen mavisiyle inkübe
edilir. Düzeliyorsa HgM değildir.
Methemoglobinemi
varlığında pulse oksimetre kullanımından kaçınılmalıdır, hata verme olasılığı
yüksektir.
TEDAVİ
Tip 1 ve Tip2 sitokrom b5R
eksikliklerinde sadece kozmetik nedenlerle tedavi endikedir. Tedavi seçenekleri Metilen Mavisi (100-300
mg/gün, oral) veya askorbik asiti (300-1000 mg/gün, oral, bölünmüş dozlarda)
içerir. Riboflavin de seçenekler içerisinde yer alıyorsa da klinik deneyim
azdır.
Metilen mavisi de,
askorbik asit de siyanozu azaltıyor olmalarına rağmen tip 2 hastalıkta
nörolojik semptomlara etkili değildir.
Kazanılmış methemoglobinemide,
eğer methemoglobin düzeyi <%20 ise neden olan ilacın kesilmesi yeterlidir. Daha
ciddi durumlarda YBÜ gerekebilir, kan transfüzyonu (şok durumunda) ve
hiperbarik oksijen tedavisi faydalı olabilir.
Eğer methemoglobin düzeyi
>%20 ise acil spesifik tedavi (Metilen Mavisi veya askorbik asit) gerekir.
Bilinen G6PD eksikliği
olan hastalara metilen mavisi verilmemelidir. Hem faydasız kalır, hem de
hemolizi indükleyebilir. Bu hastalarda verilebilecek tedavi orta düzeyleri
geçmeyen askorbik asit olabilir.
Simetidin,
N-hidroksilasyonun selektif bir inhibitörüdür ve dapsona toleransı arttırabilen
bir ajan olarak kullanılabilir. Uzun kullanımda methomoglobin düzeyini %25’den
fazla azaltabilir. Akut tedavide yeri yoktur.
HgM hastalığı için etkin
bir tedavi seçeneği henüz yoktur.